Hafta sonu ciğer yemek için ailecek düştük Edirne yollarına. Amaç ciğer yemekti, ama gelmişken daha önce gezme fırsatı bulamadığım Edirne’yi bir güzel dolaştık. Yolumuz ilk önce Kazım & İlhan ustalara uğramak oldu. Kazım usta yoktu, onun yerine İlhan usta pişirdi ciğerleri. Neyse bir güzel yedik ciğerlerimizi ve nedense hep öyle olur, yemeği bitirdikten sonra fotoğrafını çekmek aklıma geldi.
Sonra çıktık çarşıya eş dost için bademden yapılmış tatlılar aldık. Peşinden Eski cami ile Selimiye Camilerini gezdik. Özellikle Selimiye Camisinin etrafında birden beliren bir sürü işportacı vardı. Karşıdan camiye gelen normal biri gibi görünseler de yanınıza yaklaştıklarında ellerindeki hediyelik eşyaları bir den çıkarıp, bir şey satmadığını iddia ederek, “alın benden size hediye” diye elinize bir şeyler tutuşturmaya çalışıyorlar. Sakın ola ki; cami girişindeki kendini uyanık zanneden bu işportacılara aldanmayın. Ardından hemen abi bunu da satın almaz mısın? diye bir şeyler satmaya çalışıyorlar. Sadece bir iki tane olsalar sevinin, her köşede böyle biri var ve illallah dedirtiyorlar.
İşportacılardan kurtulduk, hava da kararmaya başlıyordu. Meriç nehrinin yanında bir yerlerde bir şeyler yiyip içip İstanbul’a dönüşe geçelim dedik. Sanırım bütün Edirne halkı da bizimle beraber aynı kararı vermiş, her yerde 22 plakalı araçlar vardı. Biraz dolandıktan sonra bir restorana oturduk ve o anda anladık ki, sivrisinek gölünde yüzüyoruz. Elimizi kolumuzu attığımız her yerde bir sivrisineğe çarpıyorduk. Hemen siparişlerimizi paket yaptırıp sanki Edirne’den kaçarcasına yola çıktık. Meriç nehrinin yanında oturmak da hayal oldu. Çok kısa bir zaman geçirsek de, her birimizde beş on ısırık almıştık. Ancak anlamıyorum, bizimle beraber gelen bunca Edirneli nasıl oluyordu da bu kadar sivrisineğin olduğu bir yerde, bu kadar rahat bir şekilde oturabiliyorlardı.
Neyse geçte olsa yola çıktık, Edirne’den ayrıldıktan yaklaşık 20 kilometre sonra Metro’nun dinlenme tesislerine geldik, Meriç de içemediğimiz çaylarımızı içip hava almak istedik. İyi de yapmışız. Çaylar ilaç gibi geldi.
Ayrıca bu seyahatte ilk defa uzun yola çıktığım Bluemotion aracımın yakıt performansını test etme fırsatı buldum. Edirne içinde dolaşma da dahil olmak üzere toplam 450 kilometre yolu 3,5 lt/100 yakıt ortalaması ile aldık. Dönüşte aracı rödaj için devirli kullanmasaydım ortalamayı daha da aşağı çekebilirdim.
